Kapatmak için ESC tuşuna basın

Ayağa Kalkın Lütfen !

O gün tarihin en unutulmaz günlerinden biriydi. Onlarca askeri gemi ve uçağın eşlik ettiği yüzlerce gemi ve binlerce koca yürekli insan Gazze kıyılarına sağ salim varmıştı. Gemilerin her birinde muhakkak bir Filistin bayrağı asılıydı, bir de farklı farklı ülkelere ait bir bayrak. Karada binlerce insan, akıl almayacak büyüklükte bir sevinçle filoyu karşılıyordu. Sevincin deniz seviyesini yükselttiği bir yerdi burası. Herkes tüm gücüyle sevinç naraları atıyor, durmaksızın Allah’a şükrediyordu. Kimileri sevincini durmaksızın havaya sıçrayarak gösteriyor, kimileri kollarını olanca gücüyle sallıyordu. Pek çoğu denize koşuyor, konvoydan herhangi birine sarılmak için çırpınıyordu. Bu anlar aynı zaman dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan tarafından gözyaşlarıyla seyrediliyordu. Bu insanlığın zaferiydi.

Her şey yürekli bir adamın bir kararıyla olmuştu. Bu düzen böyle gidemezdi, fakat ciddi ve kararlı bir adım atılmadıkça da böyle gidecek gibiydi. O kararlıydı. Gerekirse tüm kozlarını oynayacaktı, kartlar yeniden karıldığında ancak bu sefil düzen değişebilirdi. Ve o gün, ülke tarihinin o güne dekki en geniş katılımlı ve bir o kadar da gizli toplantısını gerçekleştirmişti.

Birkaç hafta sonra ajanslar ülke tarihinin en büyük donanma tatbikatının yapılacağını duyurdu. Hava kuvvetleri de tatbikata eşlik edecekti.

Tatbikat günü gelmiş tatbikat başlamıştı. Fakat olağanüstü bir durum söz konusuydu. İrili ufaklı yirmi kadar sivil gemi tatbikat alanı yakınlarında toplanmış bekliyordu.

Tüm hazırlıklar tatmamdı. Geriye yapılması gereken son iş kalmıştı.  Simeranya Devlet Başkanı, ulusal ve uluslararası basın mensuplarının davet edildiği toplantıda kameralar karşısında tarihin akışını değiştiren şu konuşmayı yapmıştı:

“Bu konuşma öncelikle her türlü insani hakları ihlal edilmiş; açlığa, yurtsuzluğa, zulme, sefalete, kana, gözyaşına, soykırıma mahkûm edilmiş Gazze halkı içindir. Tüm kalbimizle sizlerleyiz, bugün umarız ki sizlerin yüzünü güldürecek bir işe girişeceğiz.

Konuşmam ikinci olarak Gazze’nin böylesine insanlık dışı bir muameleye mahkûm edilmesine göz yuman tüm devlet başkanları içindir. Sizler, pek çoğunuz, ne yazık ki Gazze için cılız protestolardan, kınamalardan başka bir şey yapmış değilsiniz. Bazılarınız ise yazıklar olsun ki soykırıma çanak tuttunuz. Bugün biz, bugüne dek denenmiş yolların Gazze için gereken faydayı sağlamayacağının farkında olarak yeni bir yola başvurmuş durumdayız. Artık soykırıma dur demekten başka çaremiz kalmamıştır. Şu anda Gazze’ye yalnızca insani yardımlar taşıyacak bir filomuz Akdeniz’de hazır beklemekte. Fakat biliyoruz ki Gazze’yi açlığa mahkûm eden soykırımcılar, hiçbir silahı olmayan yardım gemilerine dahi canice saldırmakta ve Gazze’deki insanlık trajedisini devam ettirmektedirler. Bu sebeple bugün icra etmeyi planladığımız tatbikatı erteleyerek hazırda bekleyen donanmamızı tam kapasite olarak Gazze’ye insani yardım taşıyacak filoya eşlik etmek için görevlendireceğiz. Hava kuvvetlerimizden de yeter miktarda savaş uçağının eşlik edeceği bilinmelidir.

Bu noktada, başta Gazze’de her türden savaş ve insanlık suçunu işleyen işgalcilerin, daha sonra onun gizli ve açık destekçilerinin şunu bilmesi elzemdir: Bizler kimseye saldırmak için yola çıkmış değiliz, kimsenin mevcut güvenliğini tehdit etmek gibi bir amacımız yok. Bu, Gazze’de açlıktan ölen çocukları kurtarmak için başlatılmış insani bir harekettir ve bu şekilde tamamlanması en büyük dileğimizdir. Filomuza yönelik herhangi bir saldırı veya tehdit söz konusu olmadıkça ne donanmamız ne savaş uçaklarımız tek kurşun atmayacaklardır. Fakat bilinmesi gerekir ki en ufak bir tacize dahi en şiddetli karşılığı vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Tüm dünya liderlerine son kez sesleniyorum, dünya dengelerin derinden sarsılmasını istemiyorsanız eğer, bu insani hareketin barışçıl bir şekilde ve kolaylıkla başarıya ulaşması için gerekenleri yapın. Destek vermek isteyen ülkelerin ise askeri veya sivil gemilerle konvoyumuza dâhil olmalarını umutla bekliyoruz.  

Konuşmam üçüncü olarak kalbi Gazze için, insanlık için,  bebeklerin açıklıktan ölmemesi için, zulme karşı, ırkçılığa karşı, faşizme karşı, soykırıma karşı atan tüm dünya halkları içindir. Öncelikle hepiniz gerçekleştireceğimiz bu harekete davetlisiniz. İmkânlarınız doğrultusunda konvoyumuza dâhil olmanız, Gazze için, insanlık için çok değerlidir. Konvoyumuza dâhil olma imkânı olmayanları ise öncelikle ülkelerinin başkentlerinde, buna da imkânı olmayanları bulundukları şehirlerde hareketimize destek vermek için, Gazze’nin özgürlüğü için mitingler yapmaya davet ediyorum. Sizler soykırıma dur demeye ne kadar kararlı olursanız yapacağınız mitinglerin etkisi de o kadar büyük olacaktır. Hükumetleriniz üzerinde baskı oluşturun, hareketimizin aleyhinde yer almalarına mani olun. Hatta umarız ki sayenizde onlar da soykırımcıların karşısında daha kararlı bir duruş sergilerler.

Zulüm eninde sonunda mağlup olacaktır, ne mutlu onunla savaşan kahramanlara.”

Bu konuşmadan sonra dünya artık eskisi gibi dönmüyordu.

Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir